Sitemize Hoşgeldiniz . * Sitemiz Tamamen Bilgi Amaçlıdır.* Yorumunuzu Esirgemeyin.
reklam
kabe3 Sitemize Hos Geldiniz.




Google Arama
Sitede Arama

kabe3

Hacer'ül Esved Göktaşı mı?

Hacer'ül Esved Göktaşı mı?

Prof. Dr. Mehmet Özel / Fenomen Dergisi (Bilimin Merceğinden)

İngiliz arkeolog gezgin Harry S.J.Philby, Arap Yarımadası'nın Rub'ul Hali (boş bölge) denilen en ıssız bölgesini keşif çalışmaları sırasında, rehberlerinin kendisine, Gökten yağan taşlarla yok olan Ubar kenti'nden bahsettiklerini, kervanına ait bir çok devenin kaybı pahasına bu yere 1932'de ulaşmayı başardığını anlatır. Bu yönde ifadeler Kuran'da de sık sık geçmektedir.[1]

Batı kaynaklı haritalarda ''Wabar'' diye isimlendirilen bu yere ulaşıldığında, manzara oldukça hâyal kırıklığına neden olur. İnsan eliyle yapılmış herhangi bir kalıntı yoktur. Kahverengimsi sarı renkli kumlar arasında yalnızca iki adet oldukça sığ çöküntü ve bunlar çevresinde bir dizi koyu renkli döküntü etrafa saçılmış urumdadır. Philby, bu döküntünün lav olabileceği düşüncesindedir. Topladıkları birkaç avuç siyah, camsı boncuk görünümlü taneleri, rehberler yok olan kadınlarının taktıkları süsler olarak yorumlarlar. rehberlerce yine o civarda bulunan oldukça paslanmış bir demir külçesi de, insan eliyle yapılmış kalıntıların örneği olarak Philby'e sunulur. Gezgin, tavşan büyüklüğündeki demir parçasını inceler ve çevredeki çöküntülerin volkanik kökenli değil, yer atmosferi dışından gelen bir meteoride ait olduğunu anlar. Daha sonra yapılan laboratuar analizleri onun bu tahminini doğrulayacaktır.

1995'te Düzenlenen Keşif Gezisi

Mart 1995'te bölgeye yeni bir keşif gezisi düzenlenmiştir. Bunda amaç, yeryüzündeki sayıları oldukça sınırlı olan (toplam 150 kadar) çarpma kraterlerinin istatistiğine katkıda bulunmak ve bu ulaşılması ve incelenmesi çok zor (ısı gündüzleri gölgede 60 derecedir) bölgedeki krater kalıntıları hakkında yeni bilgiler edinmektir. Modern olanaklarla bile 10 gün süren bu gezinin sonuçları "Sky and Telescope" dergisinde [2] özetlenmektedir.

Krater Alanı ve Buluntular

Krater alanının koordinatları 50 derece 28' 24'' Doğu ve 21 derece 30' 12'' Kuzey olarak verilmektedir. J.C.Wynn ve E.M.Shoomaker'ın grubu bölgede sistemli jeofizik ve jeolojik tarama ve ölçümler yapmayı hedeflemiştir. Üç kraterden oluşan kraterler grubu kuzeybatı-güneydoğu yönünde 1000m'ye 500m'lik bir alanı kaplamaktadır. Büyüklükleri sırasıyla 11m, 64m, (Philby A krateri) ve 116m (Philby B krateri) 11m'lik kraterler Philby zamanında biliniyordu (Kumların hareketi bu krateri yeniden ortaya çıkarmış olmalı). Philby A krateri, 1932'de bütünü ile görülebilirken şimdi sadece güneydoğu kesimi kumların üstündedir. Kenara yakın bölgelerde bazı çarpma etkili kalıntılar, (Glass bombs', instants rocks', meteor kalıntılar) vardır. Büyük bir şans eseri, keşif heyetinin ulaşmasından 1 gün önce yağan yağmur, kumların hareketini yavaşlatmış ve kesit belirleme çalışmalarına olanak vermiştir. Philby A'nın yapısının Arizona'daki meteor kraterine benzer şekilde ''en üst tabakaların deformasyona uğradığını ve kendi üzerine katlandığını'' göstermektedir. Phiby B, 1932'de (2 m. derinliğinde ve bütünü ile gözlenebilir haldeyken bu ziyarette doğu kenarlarını izleri bulunabilmiş ve derinliğinin 3 1/2m'yi aşmadığı hesaplanmıştır. Civarda birkaç milimetre çapında camlaşmış tanecikler saptanmıştır. Bunlar Philby'nin rehberlerinin hediye olarak topladığı ''boncuk tanecikleri'' olmalıdır. 500 m. çaplı çarpma bölgesi, meteor kalıntıları ve kumla karışık oksitlenmiş metal parçaları içermektedir ve bunların yoğunluğu kratere doğru artmaktadır.

Meteorun Özellikleri

Wabar (Ubar) meteor örneklerinin analizi %94 demir, %6 nikel, %2 kobalt ve daha az oranda iridyum ve bakır içermektedir. Yaşı hakkındaki tahminler ise çöl ortamının yarattığı belirsiz etkisi ile, bir tahmine göre birkaç yüz ile birkaç bin yıl arasında, bir başka tahmine göre birkaç bin ile yüz bin yıl arasında değişiyor. Meteorun atmosfere girerken parçalandığı ve birkaç büyük parçaya ayrılarak bir kraterler kompleksi oluşturduğu anlaşılmaktadır. Krater büyüklükleri göz önüne alındığında, çarpan meteoridin 300 tondan fazla 4-5 m. genişlikte olması gerekir. Demir-nikel ana parçaları çarpma sonucu buharlaşmış olmalıdır. Önemli bir bölümü erimiş ve kumla karışmıştır. Phily B kraterinin 200 m. güneydoğusundan 2 tonluk bir meteoridin 1965'te ortaya çıktığı ve Aramco tarafından Riyad Kral Suud Üniversitesi'ne taşındığı da belirtilmektedir.

Design Aykut Yarıcı
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol