Sitemize Hoşgeldiniz . * Sitemiz Tamamen Bilgi Amaçlıdır.* Yorumunuzu Esirgemeyin.
reklam
kabe6 Sitemize Hos Geldiniz.




Google Arama
Sitede Arama

kabe6

Kabe Nasıl Kıble Oldu?

KÂBE NASIL KIBLE OLDU?

KEMAL SÜLEYMANOĞLU

Resulullah (S.A.V.) Efendimiz, Hicret'in on altıncı ya da on yedinci ayına kadar namazlarını Mescid-i Aksa'ya yönelerek kildi. Bununla birlikte, Kıble'nin Mescid-i Haram'a döndürülmesini gönülden arzu eder, bunun için dua ederdi. Sonra bir gün ilâhi emirle bu da gerçekleşti.

Beş yüz kişilik bir kafile… Medine'den yola çıktılar. Çoğunluğu puta tapıyor, fakat Kâbe'yi ve Arafat'ı kutsal biliyorlar ve kendi inançlarına göre hacca gidiyorlar. Aralarında yetmiş kadar Müslüman da var.

Birinci Akabe beyatında iman etmiş olan Medineliler, kavimlerinin hidayetine vesile olmak için çok gayret etmişti. Kuran'ı öğretmesi için Peygamber Efendimiz tarafından gönderilen Mus'ab b. Umeyr, gece gündüz demeden insanlara Allah'ın dinini anlatmıştı. İşte şimdi yetmiş küsur Müslüman olarak Mekke'ye, Resulullah (S.A.V.)'e gidiyorlar. Yine Akabe'de O'nunla buluşacaklar.

'Kudüs'e yönelmek istemiyorum'

Kafiledeki Müslümanların çoğu Allah Resulü (S.A.V.)'i henüz tanımıyor. O'nu ilk kez görecek olmanın heyecanı içindeler.

Müslüman Medinelilerin ileri gelenlerinden Bera b. Ma'rur r.a. arkadaşlarıyla konuşuyor:

- Arkadaşlar! Benim bir düşüncem var. Ama bana uyar misiniz, uymaz mısınız bilmiyorum.
- Nedir o? diye sordular. Bera, Kâbe'yi kastederek:
- Bu binayı arkamda bırakmak istemiyorum, namazımı ona yönelerek kılmak istiyorum.

Arkadaşları söyle karşılık verdi:

- Bize, Peygamberimizin sadece Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya doğru namaz kıldığı haber verildi. O'nun yaptığının aksini yapmak istemeyiz.

Bera b. Ma'rur yine de:

- Ben, Kâbe'ye yönelerek kılacağım, dedi.

Kafiledekiler yol boyunca namaza durduklarında Mescid-i Aksa'ya yönelirken Bera b. Ma'rur Kâbe'ye dönerek namaz kildi. Fakat Mekke'ye vardıklarında içine bir kurt düştü; acaba doğru mu yapmıştı? Yeğeni sair Kaab b. Malik r.a.'ya durumu açtı. Resulullah (S.A.V.)'e gidip yaptığı isin doğru olup olmadığını soracaklardı.

Yola çıktılar; ama ikisi de Allah Resulü (S.A.V.)'nü tanımıyordu. Karsılaştıkları bir adama, O'nu nerede bulabileceklerini sordular. O da Kâbe'nin yanında amcası Abbas r.a. ile birlikte bulunduğunu söyledi. Bu habere memnun oldular, çünkü ikisi de Abbas r.a.'yı ticaret için arada bir Medine'ye uğradığı için tanıyorlardı.

'Keşke sabretseydin'

Mescid-i Haram'a girdiklerinde Resulullah (S.A.V.)'i amcası ile otururken buldular. Selam verip oturdular. Efendimiz (S.A.V.) amcasına sordu:

- Bu iki adamı tanıyor musun?

Abbas r.a. cevap verdi:

- Evet. Bu, Bera b. Ma'rur. Kavminin ileri geleneklerindendir. Bu da Kaab b. Malik.
- Şair olan mı?
- Evet.

Kaab r.a., Allah Resulü tarafından gıyaben tanınıyor olmasına çok sevindi. Bera b. Ma'rur söz aldı ve meselesini söyle arz etti:

- Ey Allah'ın Nebisi! Bu yolculuğa çıktım, Allah beni İslâm'a hidayet etti. Bu binayı arkama almamayı düşündüm ve namazlarımı ona doğru kildim. Arkadaşlarım bu konuda bana uymadı. Benim içime de bir kurt düştü. Ne buyurursunuz ya Rasulallah?

Efendimiz (S.A.V.) söyle buyurdu:

- Bir kıblen (Mescid-i Aksa) vardı. Onun üzerine sabretseydin ya!

Bu görüşmeden sonra arkadaşlarıyla birlikte Mescid-i Aksa'ya doğru namazlarını kılmaya başladı. (Ahmed b. Hanbel: Müsned)

Bera b. Ma'rur r.a., bu görüşmenin gerçekleştiği günlerde yapılmış olan İkinci Akabe Beyatı'nda Medinelilerden seçilen on iki kişiden birisi oldu. Medine'ye döndüklerinde pek fazla yaşamadı. Bir süre sonra, Efendimiz'in hicretinden bir ay önce vefat etti. Malının üçte birinin Resulullah (S.A.V.)'e verilmesini vasiyet etmişti. Diğer bir vasiyeti de yüzü Kâbe'ye dönük olarak defnedilmesiydi. Böyle yapıldı.

Efendimiz (S.A.V.) Medine'ye hicret ettiğinde onu sordu. Bir ay önce vefat ettiği bildirildi, vasiyetlerinden söz edildi. Efendimiz (S.A.V.) vasiyet etmiş olduğu malinin çocuklarına verilmesini emir buyurdu ve mezarının başına gidip cenaze namazını kıldı.

Resulullah (S.A.V.) Efendimiz, Hicret'in on altıncı ya da on yedinci ayına kadar namazlarını Mescid-i Aksa'ya yönelerek kildi. Mekke'de iken Kâbe'nin yakınında bulunduğunda, Kâbe'yi araya alarak Mescid-i Aksa'ya doğru namaz kıldığı da nakledilmiştir. Bununla birlikte, Efendimiz (S.A.V.) Kıble'nin Mescid-i Haram'a döndürülmesini gönülden arzu eder, bunun için dua ederdi. (Cessâs: Ahkâmu'l-Kur'an)

Rastlantı olabilir mi?

Bir gün Resulullah (S.A.V.) Efendimiz, namazlarını Kâbe'ye yönelerek kılmak isteyen Bera b. Ma'rur r.a.'in mahallesine gitmişti. Öğle vakti girdiğinde, oradaki Benî Seleme mescidinde namazı kıldırdı. Her zaman olduğu gibi Kudüs'e doğru namaza durdu ve ilk iki rekatı o şekilde kildi. Tam bu esnada Yüce Mevlâ, bundan sonra kıble olarak Kâbe'yi seçtiğini söyle ferman buyurdu:

“Biz senin yüzünün göğe doğru dönüp durduğunu görüyoruz. İste simdi seni, memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki Ehl-i Kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.” (Bakara, 244)

Resulullah (S.A.V.) Efendimiz kılmakta olduğu namazın son iki rekâtını Kâbe'ye dönerek kildi. Bu haber kısa zamanda yayıldı. Artık o günden sonra Kâbe Müslümanların kıblesi oldu.

Benî Seleme mescidi, böyle önemli ve mübarek bir olaya şahitlik ettiği için iki kıbleli mescid anlamında “Mescidü'l-Kibleteyn” diye anıldı.

KIBLE NEDİR?

kıble, yön ve yönelinen taraf ya da yönelinen şey anlamında bir kelimedir. Dinimizde Müslümanların namaz kılarken dönmeleri gereken istikameti yani Kâbe'yi ifade eder.

Design Aykut Yarıcı
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol