Sitemize Hoşgeldiniz . * Sitemiz Tamamen Bilgi Amaçlıdır.* Yorumunuzu Esirgemeyin.
reklam
sure11 Sitemize Hos Geldiniz.




Google Arama
Sitede Arama

sure11

Beled Sûresi, Okunuşu ve Türkçe Anlamı

Beled sûresi, Mekke döneminde inmiştir ve 20 âyettir. Sûre, adını ilk âyetteki “el-Beled” kelimesinden almıştır. Beled, şehir, belde demektir

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

1.  لآ أُقْسِمُ بِهَذَا الْبَلَدِ
1. Lē ugsimû bi hēzel beledi,
1. Hayır; bu şehre yemin ederim,

2. وَأَنتَ حِلٌّ بِهَذَا الْبَلَدِ
2. Ve ente hillum-bihēzel beledi,
2. Ki sen, bu şehirde oturmakta iken,

3. وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ
3. Ve vēlidiv-vemē velede,
3. Babaya ve doğan-çocuğa da.

4. لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي كَبَدٍ
4. Legad [k]halagnel insēne fî kebed.
4. Andolsun, Biz insanı bir zorluk içinde yarattık.

5. أَيَحْسَبُ أَن لَّن يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ
5. Eyahsebu el-ley-yegdira aleyhi ehad(uy-)
5. O, hiç kimsenin kendisine asla güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?

6. يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالاً لُّبَداً
6. Yegûlu ehlektu mēlel-lubedē.
6. O: "Yığınla mal tüketip-yok ettim" diyor.

7. أَيَحْسَبُ أَن لَّمْ يَرَهُ أَحَدٌ
7. Eyahsebu el-lem yerahû ehad.
7. Kendisini hiç kimsenin görmediğini mi sanıyor?

8. أَلَمْ نَجْعَل لَّهُ عَيْنَيْنِ
Elem nec al lehû ayneyn(i) -
8. Biz ona iki göz vermedik mi?

9. وَلِسَاناً وَشَفَتَيْنِ
9. Ve lisēnev-ve şefeteyn(i) -
9. Bir dil ve iki dudak?

10. وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ
10. Ve hedeynēhun-necdeyn(i).
10. Biz ona 'iki yol-iki amaç' gösterdik.

11. فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ
11. Felagtehamel agabeh.
11. Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.

12. وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْعَقَبَةُ
12. Vemē edrâke mel agabeh.
12.Sarp yokuşun ne olduğunu sana öğreten nedir?

13. فَكُّ رَقَبَةٍ
13. Fekkü ragabetin -
13. Bir boynu çözmek (bir köleye özgürlük vermek)tir;

14. أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ
14. Ev it'âmün fî yevmin zî mesğabetiy -
14. Ya da açlık gününde doyurmaktır,

15. يَتِيماً ذَا مَقْرَبَةٍ
15. Yetîmen zē megrabetin -
15. Yakın olan bir yetimi,

16. أَوْ مِسْكِيناً ذَا مَتْرَبَةٍ
16. Ev miskînen zē megrabeh.
16. Veya sürünen bir yoksulu.

17. ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ
17. S[peltek]ümme kēne minellezîne ēmenû ve tevē sav bis-sabri ve tevē sav bil merhameh.
17. Sonra iman edenlerden, sabrı birbirlerine tavsiye edenlerden, merhameti birbirlerine tavsiye edenlerden olmak.

18. أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
18. Ulēike eshâbül meymeneh.
18. İşte bunlar, sağ yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meymene).

19. وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا هُمْ أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ
19. Vellezîne keferû bi ēyētinē hüm eshâbül meş'emeh.

19.Ayetlerimizi inkar edenler ise, sol yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meş'eme).

20. عَلَيْهِمْ نَارٌ مُّؤْصَدَةٌ
20. Aleyhim nērum-mu'sadeh.
20. "Kapıları kilitlenmiş" bir ateş onların üzerinedir.

Design Aykut Yarıcı
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol